ANKARA – Üniversitelerde festival yasakları devam ediyor. Ankara Üniversitesi İnek Bayramı’na getirilen kısıtlamaya, ODTÜ Bahar Şenliği’nin Devrim Stadyumu’nda yapılmasına izin verilmemesi ve en son da Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki Filistin engeline takılan şenlik tartışması eklendi. Üniversite öğrencilerinin olduğu kadar tüm kamuoyunun gündeminde olan şenlik yasaklarını hem öğrencilere hem de hocalara sorduk.
‘İMAM FİGÜRÜ VE İNEK DUASI POLİTİK ELEŞTİRİSİ OLAN BİR HİCİV’
85 yıllık geleneği olan İnek Bayramı’nın yasaklanması, hatta imam duası ritüeli gerekçe gösterilerek bazı öğrencilerin yargılanması yasakların en çok gündemde olanı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü son sınıf öğrencisi Fadime Kuş, İnek Bayramı’nın içeriğinin kısıtlanarak festival geleneğinin bozulmak istendiğini söyledi.
Belli çevrelerce geleneksel imam duasının dini değerleri aşağılaması gerekçe gösterilerek bayramın engellenmek istendiğini aktaran Kuş, “İmam ve okuduğu inek duası bazı çevrelerin haberleri aracılığı ile çarpıtıldı. Oysa ki imam figürü ve inek duası politik eleştirisi olan bir hicivdir. Her kesimden ve inanıştan arkadaşlarımızla beraber duaya ‘amin’ deriz ve imamımızı her bayram dört gözle bekleriz” dedi.
‘OKUL YÖNETİMİ İMAM YERİNE FİLOZOF ÖNERDİ’
Okul yönetiminin 2022 yılında imam yerine filozof figürü çıkarmalarını önerdiğini ve her dönem çeşitli yasaklarla karşılaştıklarını anlatan Kuş, “Okulumuza inek gelmeyecek, inekle beraber yürüdüğümüz kortejimiz olmayacak, konserler olmayacak ve en önemlisi ise bayramda imamı belirleyen Kazgan Ekibi olmayacak gibi yasaklarla karşılaşıyoruz” dedi.
‘KÜRSÜYE ÇIKARDIĞIMIZ HER İMAM SORUŞTURMAYA MARUZ KALIYOR’
Kuş, “İmam ritüeli hep vardı ve okulda imamı reddeden ve istemeyen bir insan bile görmedim. Ancak dekanlık imamın çıkması ile beraber idari ve adli süreci başlatıyor. Son yıllarda üst üste kürsüye çıkardığımız her imam ve dua ekibi soruşturmaya maruz kalıp uzun bir mahkeme süreci ile uğraşmak zorunda kaldı” dedi.
‘ŞENLİĞİMİZİ KENDİMİZ YAPACAĞIZ’
ODTÜ Bahar Şenlikleri’nin Devrim Stadyumu’nda yapılması da rektörlük tarafından yasaklandı. Yasak ilk duyurulduğunda öğrencilerin protestolarına rağmen yönetim yasak kararını geri çekmedi.
Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Berke Gürcan, şenliğin stadyumda yapılmasının yasaklanmasını kabul etmediklerini söyledi. Gürcan, son beş senede çeşitli bahaneler sonucu yasak getirildiğini ve sadece 2022 yılında bir kez şenlik yapılabildiğini söyleyerek sözlerine devam etti: “Öğrencilerin birlikte vakit geçirdiği, ürettiği etkinlerin her alanda kısıtlanması söz konusu; sadece şenlikle de sınırlı değil. Toplulukların yaptıkları etkinlikler sansürleniyor, izin verilmiyor, zorlaştırılıyor. Bu sene farklı olarak rektörlüğün öğrencileri şenlik için çağırdığı bir süreç oldu. Rektörlük, görüşmelerde yasaklamalara karşı çözüm sunmamıza rağmen Devrim Stadyumu’na izin vermedi. Gerekçe olarak ise güvenlik ve temizlik gösterildi. Bu konuda forum, şenlik planı ve nöbet gerçekleştirdik. Ardından kamuoyunca destek aldık, rektörlük öğrenciyi muhatap almadığı için gün sonunda öğrenciler olarak kendi planımızı kendimiz yaptık ve ‘Şenliğimizi kendimiz yapacağız’ dedik. Bu durum, okuldaki tüm bileşenleri birbirine daha çok yaklaştırdı.”
ODTÜ Bahar Şenlikleri’nin 80’lerden bu yana devam ettiğini, şenliğin okulun deneyim ve kültürünü, öğrencilerin birlikte üretme becerisini açığa çıkarttığını belirten Gürcan, “Gelenekselleşmiş etkinliğin yasaklanması bizi rahatsız etse de aslında bu yasaklara karşı gelmek bize güç veriyor” dedi.
‘KADIN VE ERKEKLERİN BİRLİKTE EĞLENMESİNDEN RAHATSIZLAR’
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde yapılan şenlikler ise Filistin işgali gerekçe gösterilerek önce yasaklandı sonra öğrencilerin tepkisi üzerine yapıldı. Öğrencilerin şenliğin yapılması için imza topladıklarını, dilekçeleri iletmelerine dakikalar kala şenlik takviminin tekrar duyurulduğunu söyleyen Hukuk Fakültesi’nden bir öğrenci olanları şöyle aktardı:
“Süreç normalde 7-8-9 Mayıs günlerinde olmak üzere okulun resmi sayfasından paylaşılan Şenlik Takvimi’nin 1 Mayıs’tan birkaç gün önce silinmesiyle başladı. Bazı idarecilerin de bulunduğu sosyal medya gruplarında da iptal edildiği bilgisi paylaşıldı. Okulumuzun resmi hesabında yakın zamanda bir söyleşi yapılacağı çağrısı paylaşılmıştı. Biz de söyleşiye katıldık. Söyleşide Rektör, ‘Şenliği isteyenler kadar istemeyenler de var’ ifadesini kullandı ve gerekçe olarak Filistin gündemini gösterdi. Bizler kampüslerimizde konuya dair dilekçeler toplamaya başladığımızda şenliği istemeyen bir kesimin olmadığı ve Filistin meselesinin bahane olduğu gayet açıktı. Şenlikte kadın ve erkek öğrencilerin birlikte eğlenmesinden rahatsız olduğunu dile getiren gerici bir kesim de var ve birtakım akademisyenler aracılığıyla rektörlüğü etkileyebiliyor.”
‘ŞENLİĞİ OLAN ÜNİVERSİTE CANLI VE ÜRETKEN OLUR’
Üniversitelerdeki şenlik ve festival yasaklarına dair gençlik çalışmaları ile tanınan Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Yücel eğlenmenin üzerinde tartışılması gereken bir hak olduğunu söyledi. Birleşmiş Milletler tarafından imzalanmış Evrensel Çocuk Hakları’ndan biri olan “eğlenme hakkı”nın gençler için de geçerli olması gerektiğini söyleyen Yücel sözlerine şöyle devam etti:
“Kültür-sanat faaliyetlerinin gençler içinde doğrudan çok geniş bir tabanı var. Ancak veriler toplumsal tabanının çok büyük bir bölümünün kültür-sanat faaliyetlerine katılım sorunu yaşadıklarını gösteriyor. Dikkat edilirse eğitim kurumlarının, özellikle üniversitelerin son yıllarda gerilemesiyle eğlence hakkının gerilemesi arasında koşutluk mevcut. Ancak şenlikleri olan üniversite canlı ve üretken bir üniversite olabilir, eğlenen gençler üretebilir. Ben konuyu eğlence hakkı üzerinden tartışmayı gerekli buluyorum. Maalesef bu tartışılmayan haklardan biri.”
‘FESTİVALLER PAHALILIK NEDENİYLE ESKİSİNDEN DAHA ÖNEMLİ’
Öğrenci festivallerinin yaşanan pahalılık nedeniyle eskisinden daha önemli olduğunu, bu tabloda kamu kaynaklarından şenlikler için pay ayrılması gerektiğini söyleyen Yücel, Koç Üniversitesi’ndeki festivalin ücretli olmasının doğru olmadığını da ifade etti. Öğrenci festivallerinin ücretsiz olarak tüm üniversite öğrencilerine açık olması gerektiğini söyleyen Yücel, “Doğrudan engellemeler yani eğlence faaliyetlerinin yasaklanması, çeşitli bahaneler ile yapılan taleplere izin verilmemesi çok önemli bir sorun. Nedenler yerine bahaneler terimi kanımca daha uygun çünkü gençlerin eğlenceleri dışındaki kalabalıkları toplayan başka faaliyetler için aynı mekanların kullanımının sağlandığını görüyoruz. Bu gerçeklik güvenlik, kamu sağlığı gibi meşru engelleme nedenlerini boşa çıkarmaktadır. Kampüslerin 24 saat yaşayan mekanlar olması gerekiyor” diye konuştu.