İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’deki işgalin tamamen sona ermesi için 3 koşulu olduğunu belirtti. Netanyahu, Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan makalesinde bu 3 koşulu Hamas’ın yok edilmesi, Gazze’nin silahtan ve tüm Filistin toplumunun radikallikten arındırılması olarak sıraladı.
NETANYAHU’DAN İŞGALİN SONA ERMESİ İÇİN 3 KOŞUL
İsrail, Gazze’de katliama devam ederken, Başbakan Binyamin Netanyahu Amerikan Wall Street Journal gazetesinde 25 Aralık’ta yayımlanan makalesinde İsrail‘in barış için üç ön koşulu olduğunu yazdı. Netanyahu bu üç koşulu Hamas’ın yok edilmesi, Gazze’nin silahtan ve tüm Filistin toplumunun radikallikten arındırılması olarak sıraladı.
NETANYAHU’NUN AÇIKLAMASI MISIR’IN ATEŞKES ÖNERİSİNİN ARDINDAN GELDİ
İsrail Başbakanı’nın sözleri, Mısır‘ın İsrail ve Hamas arasında ateşkese yönelik yeni bir öneri sunduğu haberlerinin ardından geldi. BBC’ye konuşan Filistinli bir yetkili Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi’nin planda yok sayıldıkları gerekçesiyle öneriye mesafeli yaklaştığını söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken daha önce İsrail’e, Gazze’ye yönelik saldırıların yoğunluğunu azaltma çağrısı yapmıştı. Netanyahu bunun ardından Gazze’de saldırıları şiddetlendirecekleri açıklamasını yapmıştı.
“İLK KOŞUL HAMAS’IN YOK EDİLMESİ”
Netanyahu, koşullardan ilkini, İran’ın “yakın vekili” olarak tanımladığı Hamas’ın yok edilmesi olarak sıraladı. Netanyahu, “ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve daha birçok ülke İsrail’in terör örgütünü yok etme niyetini destekliyor. Bu amaca ulaşmak için askeri yeteneklerinin ortadan kaldırılması ve Gazze üzerindeki siyasi egemenliğinin sona ermesi gerekiyor” dedi.
Netanyahu uluslararası hukuka “tam uyumlu hareket etmeye devam edeceklerini” iddia etti. İsrail Başbakanı, “broşürler atarak, kısa mesajlar göndererek ve Gazzelileri tehlikeden uzak durmaları konusunda uyarmak için başka yöntemler kullanarak sivil kayıplarını en aza indirmek için” İsrail’in elinden geleni yaptığını savundu.
“İKİNCİ KOŞUL GAZZE’NİN SİLAHTAN ARINDIRILMASI”
İsrail Başbakanı ikinci ön koşullarının Gazze’nin “silahtan arındırılması” olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “İsrail, bölgenin bir daha asla kendisine saldırmak için üs olarak kullanılmamasını sağlamalıdır. Bu, başka önlemlerin yanı sıra, Gazze çevresinde geçici bir tampon bölgesi kurulmasını ve Gazze ile Mısır arasındaki sınırda İsrail’in güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan ve bölgeye silah kaçakçılığını önleyen bir denetim mekanizması kurulmasını gerektirecektir.
Filistin Yönetimi’nin Gazze’yi silahsızlandıracağı beklentisi boş bir hayal. Şu anda Yahudiye ve Samiriye’deki terörizmi finanse ediyor ve yüceltiyor ve Filistinli çocukları İsrail’i yok etmeye yönelik eğitiyorlar. Gazze’yi silahtan arındırma konusunda ne kapasite ne de irade göstermemesi şaşırtıcı değil. Hamas 2007’de kendisini bölgeden çıkarmadan önce bunu başaramadı ve bugün de kontrolü altındaki topraklarda bunu başaramadı. Öngörülebilir gelecekte İsrail, Gazze üzerindeki güvenlik sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalacak.”
“ÜÇÜNCÜ KOŞUL GAZZE’NİN RADİKALLEŞMESİNİN ÖNLENMESİ”
Netanyahu yazısında üçüncü ön koşulun Gazze’nin radikalleşmesinin önlenmesi olduğunu belirtti. Netanyahu, “Okullar çocuklara ölümden ziyade yaşama değer vermeyi öğretmeli ve imamlar Yahudilerin öldürülmesi için vaaz vermeyi bırakmalıdır. Filistin sivil toplumunun, halkının terörü finanse etmek yerine terörle mücadeleyi desteklemesini sağlayacak şekilde dönüştürülmesi gerekiyor. Bu muhtemelen cesur ve ahlaki liderlik gerektirecektir. Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, 7 Ekim zulmünü kınamaya bile cesaret edemiyor. Bakanlarından bazıları cinayetlerin ve tecavüzlerin gerçekleştiğini inkar ediyor veya İsrail’i kendi halkına karşı bu korkunç suçları işlemekle suçluyor.”
MAHMUD ABBAS, MISIR’IN ÖNERİSİNE SICAK BAKMIYOR
Netanyahu tüm bunlar gerçekleştikten sonra, Gazze’nin yeniden inşa edilebileceğini ve Orta Doğu’da daha geniş bir barış ihtimalinin gerçeğe dönüşeceğini öne sürdü. Diğer taraftan BBC Arapça servisinin haberine göre, Mısır’ın ateşkes teklifinde görmezden gelindiğini düşünen Filistin Yönetimi plana mesafeli yaklaşıyor. BBC’ye konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Filistinli yetkili, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze savaşına ilişkin Mısır girişiminden “hoşnut olmadığını” söyledi.
Bunun gerekçesiyse planın Filistin Yönetimini yok saydığının düşünülmesi ve yeni Filistin hükümetini kurmak üzere ABD, Katar ve Mısır gibi yabancı ve bölgesel oyuncuların dahil edilmesi. Yetkili, Mahmud Abbas’ın Filistinli yeni bir yönetim kurulması konusunun Filistin Yönetimi ve diğer Filistinli gruplar arasında çözülmesi gerektiğini düşündüğünü kaydetti.
Mahmud Abbas
MISIR’IN 3 AŞAMALI ATEŞKES ÖNERİSİ
The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre, Mısır’ın önerdiği plan, Gazze’de aralarında çocukların, kadınların ve acil tıbbi bakım gerektiren yaşlıların da olduğu İsrailli rehinelerin serbest bırakılabilmesi için çatışmalara ara verilmesini, bunun karşılığında ayrıca İsrail’deki hapishanelerde tutulan 140 Filistinlinin salıverilmesini öngörüyor. Ardından Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da Hamas da dahil farklı Filistinli gruplardan oluşan teknokrat bir geçiş hükümetinin kurulmasının önerildiği ifade ediliyor.
İSRAİL’İN GAZZE’Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim’de kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
CAN KAYBI 20 BİNİ AŞTI
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında en az 8 bin 500’ü çocuk, 6 bin 300’ü kadın olmak üzere, 20 bin 915 Filistinli öldürüldü, 54 bin 918 kişi de yaralandı. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
81 İSRAİLLİ VE 240 FİLİSTİNLİ SERBEST BIRAKILDI
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 159’u karadan işgal sürecinde olmak üzere 492 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım’da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani arada” 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 303 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 26 Lübnanlı sivil, 126 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.