Osmanlılar kuruluş döneminin hemen sonrasından itibaren altın, gümüş, kurşun, demir ve bakır madenlerine ihtiyaç duyunca bu bakımdan zengin Balkan fetihlerini gerçekleştirmişti. 

Burak ARTUNER

Geçtiğimiz haftanın tartışılan konularından biri Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in seçim bürosu açılışında ettiği şu sözlerdi: “Övündüğümüz Osmanlı var ya, hani bize kul diyen, halka kul diyen bir Osmanlı ailesi. Efendim baktığınız zaman aileye, ailede bütün padişahların kadınları yabancı. Hep beyaz tenli, mavi gözlü falan. Ben takılıyorum bazen arkadaşlara. Tarihle alay etmiyorum ama yanlış anlamayın. Çünkü hemen ufacık lafı çevirirler. Hoca şöyle dedi, böyle dedi derler, iftira etmeye hazırdırlar. Ne zaman efendim şehzadelerden birine hanım alacaklar, hanım ağa alacaklar veyahut padişahlardan hangisinin karısı öldü, yeni bir karı alacaklar, hemen sefer yapıyor Avrupa’ya. Beyaz tenli, mavi gözlü falan olacak diye…”

Sırp Sındığı Savaşı.

Büyükerşen’in tepki çeken bu sözlerinin -biraz şakayla da karışık söylediğini ifade etmesine rağmen- tarihi bir gerçekliği olmadığını belirtmekte fayda var diye düşünüyorum.

Bu sözlerin hemen sonrasında yaşanan Erzincan İliç’teki maden kazasında 9 işçinin toprak yığınları altında kalması Türkiye’yi yasa boğarken, aklıma Osmanlılar’ın maden için yaptığı fetihleri getirdi.

HALİL İNALCIK HOCA YAZDI

Tarihçilerin kutbu olarak bilinen rahmetli Halil İnalcık, “Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-1” kitabında Osmanlılar’ın madenlere ve işletmeciliğine duyduğu ilgiyi aktarmıştı.

Fatih Sultan Mehmet.

FETİHLERİN ANA HEDEFİYDİ

İnalcık kitabının 243’üncü sayfasında şunları yazmıştı: “Altın, gümüş, kurşun, demir ve bakıra gittikçe artan ihtiyaç sonucu klasik dönemde (1300-1600) Anadolu ve Rumeli’de eski maden işletmeleri genişletilmiş, yeni ocaklar açılmıştır. 14. Yüzyılın ikinci yarısında Sidrekapısı (Makedonya), Sırbistan ve Bosna’nın maden bölgeleri, Morova ve Drina vadilerinde Osmanlı fetihlerinin başlıca hedeflerinden biri madenlerdi. Maden ihtiyacı olarak II. Murad kıymetli madenlerin İtalya’ya ihracını yasaklamıştır. Fatih dönemi (1451-1481) Osmanlı madenciliğinin büyük gelişme dönemiydi. (…) Rum, Sırp, Dubrovnikli ve Yahudi mültezemlerin Osmanlı döneminde de iş başında olduklarını ve muazzam yatırımlar yaptıklarını görüyoruz. Yukarı Sırbistan madenleri iltizamı 1468’de 8 milyon akça (200 bin altın) idi. “


Sultan II. Murad.

Buradan da görüldüğü gibi madencilik Osmanlılar’ın da önemle ehemmiyet verdiği bir gelir kaynağı hatta Balkanlar’a yapılan seferlerin ana hedeflerinden biriydi.

Bunun dışında fetihler için başka pek çok sebep ve hedef de sayılabilir ama Büyükerşen’in dediği gibi “Beyaz tenli karı almak için…” gerekçesi hem yakışık kalmamış hem de hiçbir tarihi gerçekle uyuşmamıştır.

Patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir