Şarkıcı Hande Yener şöhret olmadan önceki hayatı: “Otobüs duraklarında ağlıyordum”
4 mins read

Şarkıcı Hande Yener şöhret olmadan önceki hayatı: “Otobüs duraklarında ağlıyordum”

Şarkıları kadar sahne tarzıyla da çok konuşulan ünlü popçu Hande Yener, YouTube’da yayınlanan bir programa konuk oldu. Program sunucusunun sorularına yanıt veren Hande Yener hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu.

Şöhret olmadan önceki yaşamından bahseden Yener çok zor günler yaşadığının altını çizdi. İşe otobüsle gidip geldiğini bahseden Hande Yener, “Otobüsle gidip geliyorum işe. Ayağımda botlarım, kışın otobüs durağında otobüsü beklerken botlarım şuraya kadar ıslanırdı bak, su çekerdi içine. Sırılsıklam ayaklarım donmuş parmaklarımı hissetmiyordum” dedi.

Ünlü şarkıcının açıklamalarından ara başlıklar:

“Annem açıkça söyledi”

“15-16 yaşlarındayım ve sürekli müzikle ilgili ne yapacağız diyorum aileme. Annem de beni sürekli oyalıyor ben farkındayım tamam kızım ortaokulu bitir liseyi bitir öyle. Ya dedim ben niye konservatuvara gönderilmiyorum. Sonra anladım ki yok yani istemiyor annem açıkça söyledi.

“Şarkıcı olmak istiyorken…”

Bu sefer tabii bende de bir hayal kırıklığı başladı. 17 yaşındayım, kendime öyle bir kariyer düşünürken birdenbire ket vuruldu buna. Liseyi bitir üniversiteye git diyorlar, ben diyorum ki ben ne iş yapacağım, ben şarkıcı olmak istiyorken başka bir şey okuduğumu düşünemiyorum.

Orta halli ailenin çocuğuydum. Ne çok aşırı pahalı ne de çok aşırı fakirlik çektik. Ne de çok böyle aşırı pahalı alışverişler yapılmıyordu, normaldi eksiklerimiz olsa da her şeyimizi alabiliyorduk. Sonrasında ben evlenip mağazada çalışmaya başladığım dönemde maaşımla kiramızı ödüyoruz, eşim var o zamanlar, bir de beyaz eşya taksitleri ödeniyor.

“Ağlıyordum”

Ellerim donmuş, yüzüm donmuş, istediğin kadar kalın giyin yani orada durakta otobüs bekliyorsun. Ayrı sinirlerim bozuluyor, durağa geliyorsun durakta indiğin yer değil ki evin, o saatte hava kararmış bir de eve kadar yürüyorsun. Böyle 2-3 senem geçti. Her dolmuş durağında ayaklarım ıslandığında ağlıyordum, ‘Allah’ım’ diyordum ‘ben ne zaman şarkıcı olacağım?’

“Otobüse binerdim”

Otobüsle gidip geliyorum işe. Ayağımda botlarım, kışın otobüs durağında otobüsü beklerken botlarım ıslanırdı bak, su çekerdi içine. Sırılsıklam ayaklarım donmuş parmaklarımı hissetmiyordum.

“Evden kaçtım”

Bu sefer bu bende ters tepti okuldan soğudum uzaklaştım, nefret etmeye başladım her şeyden. ‘Sen dedim kendi yolunu kendin bulacaksın’ Kendi kendime buna inandım. 17 yaşında işte, kimseye önermiyorum tabi, evden kaçtım. Sonra evlendim ama eşimle de anlaşmalı evlendim. Ben şarkıcı olacağım destek olacaksan senle evleneceğim dedim..

Destekliyor musun; yoksa hani ‘izin vermem’ dersen ‘olmaz’ dedim, yani evlenmem. ‘Ben’ dedi; ‘destek olurum tamam, yapabilirsen yap’ dedi. O da sandı ki, ben ulaşamayacağım yapamayacağım sandı. Yanlışlıkla izin verdi yani.

“Sezen Aksu’ya ulaştım”

Sonra tabi ben o süreçte bir sürü şuradan ulaşırım böyle yaparım şöyle yaparım diye diye Sezen Aksu’ya ulaştım.

Tabi öncesinde bayağı bir kovaladım 1,5- iki yıl. Ve sonunda ulaştım kendisine beni vokalist olarak yanına aldı. Ve asistanı da oldum ayrıca. Beni kısa sürede tanıdıktan sonra sevdi ve asistanı yaptı. Bu benim için tabi çok ultra bir şeydi yani bütün gün Sezen Aksu’yla vakit geçiriyorum düşünsene.

“Çok hızlı bir okul oldu”

Ben kadını bir saniye görür müyüm diye hayal ederken o starın evindeyim. Bütün gün onunlayım. Ne isterse beni arıyor soruyor, işte ‘şu nerede?’, ‘bu nerede? ‘onu bağlasan, bunu bağlasan’ diyor hem sekreterliğini yapıyorum hem asistanlığını yapıyorum hem vokalistliğini yapıyorum. Çok hızlı bir okul oldu benim için orası. Dedim ki; ‘Hande sana gösteriyor Allah bak’. Yani bu yaşamı izle öğrenebileceklerini öğren ve kendi kariyerin için inşa etmeye başla. Öyle başladı benim için.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir